23 Ağustos 2010 Pazartesi

Konstantinopolis'ten İstanbul'a Roger Crowley ile bir bakış

Yansız tarih kitabı bulma ümidiyle dolandım kitapların arasında. Sonrada kendime şunu sordum "Objektif tarih kitabı olurmu?" Israrla taradım birçok kitabı, isimlerini not ettim, internet, gazete yorumlarına baktım ve "Roger Crowley 1453 Son Kuşatma" kitabını okumaya karar kıldım - tabiki Kentlerin Kraliçesinin etkisiyle alınmış bir kitaptı bu- Elimde bu kitabı gören birçok arkadaşım şaşırdı, birşey söylemeseler bile, gözleri eren sen ne zamandan beri milli duyguların getirisi olan kitapları okumaya başladın? diyordu. Ama hiçkimse İran tarihiyle haşır neşir olan Amin Maalouf okurken garipsemiyordu yada Mısırın gizemli geçmişini anlatan romansı tarih kitaplarıyla kafam bulanmışken ne bu milli olmayan tarih merağı demiyordu.

Yaşadığın çoğrafyanın geçmişini bilmek istemekte hiçbir yanlış yok.Milliyetçilikten gayet uzak ve gayet duygusal bir merakla okuyabilirsin tarihi. Bunu, hayal gücünü gerçeklikle bağdaştıran ve birazda tarihten dokundurmalar yapan enfes bir tat olarak düşünün. Veya daha somut bir örnek verecek olursam; Issız Adam filminde Melis Birkan, biraz benzer birazda farklı bir dille özetliyor aslında bu tutkuyu..Filmde ikinci el kitaplara ilgi duyan bir karakteri canlandırıyordu Melis Birkan ve bu ilgisinin nedeni sorulduğunda; kitabın sayfalarında geçmişten kalıntılar bulmak, belki bir söz belki kuru bir çiçek parçası veya arasında unutulan bir not bulmak ve bunun kime ait olduğunu, onun nasıl bir insan olduğunu, nereden geldiğini, neler yaşadığını hayal ederek kitabı okuma tutkusundan bahsediyordu. Benzer bir şekilde, tarihide yaşadığım mekanla düşlemek , milli duygulardan çok çok uzak, bir tutkudur benim için.

Haliç'e her gittiğimde bundan 3000 yıl önceki yaşamları hayal ettirsin bana ve motorla Üsküdar'dan Beşiktaş'a geçerken, Perslerin gemilerden köprüler yaparak 70.000 insanı boğazdan geçişini düşleyeyim ve daha nice geçmiş yaşamlarla daha da renklendirebileyim İstanbul'u diye, Roger Crowley'i aldım elime...

Roger Crowley uzun yıllar İstanbul'da yaşamış bir İngiliz araştırmacı-tarihçi. İlk başta tarih ve araştırma yazıları okumayı sevmeyenlere ürkütücü gelebilir bu tanımlama, ancak bu kitapta da güzel olan şey, tarihi belgelere dayandırılarak, romansı bir havada ve akıcı bir dille olayları irdelemesidir, yazarın. Crowley kitabında, imparatorlukların yüzyıllardır süregelen İstanbul'a sahip olma arzusunun sebeplerini, tarihi bulgularla açıklamaya çalışıyor ve son kuşatmayı, bir fetih ne kadar vahşetsiz, bir tarih ne kadar yansız olabilirse o kadarıyla kaleme alıyor.

5 yorum:

  1. Kitaptan alıntı olmaksızın, kitaba öyle bir yorum yapmışsın ki, biri bana sorsa bu kitap nasıl diye? Arkadaşım okudu çok güzel, çok ilginç bir kitap! diyebilirim sadece, halbuki insan şuraya bir alıntı yaparda okumayanlarda okumuş gibi başkalarına anlatabilsin di mi ama!.. Ama yok, ben şimdi şu yazıyı okuduktan sonra kitabı okumadan duramam, sağol arkadaşım:)

    YanıtlaSil
  2. Aynı yorum birkaç kişiden daha geldi..kitabı neden daha fazla anlatmıyosun diye..Onlarda senin gibi okumadan okumuş gibi yapacaklarmış.Ama üzgünüm cnm, amacım kitabı anlatmaktan sa o kitabın insanlarda yaratabileceği etkiyi kendimden örneklerle, daha sosyalize ederek (bu nedemekse artık ama sen beni anlarsın sevgili ve tek okurum Sevguu) anlatmak

    YanıtlaSil
  3. Anında indirdim kitabı, bi kaçamak ofisteyken okuyacağım, dün yalnızca ön söz'leri bitirebildim :)))
    Ama yine heran takipteyim sen merak etme, hatta sen sıkılma diye yazı yazdım bugün, düşün artık :D

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. bttimmm daaaa yıkıldımm sankiii

    YanıtlaSil